15 TEMMUZ DEMOKRASİ ve MİLLİ BİRLİK GÜNÜ
14 Temmuz 2021, Çarşamba

BUGÜN 15 TEMMUZ DEMOKRASİ SINAVIMIZIN YIL DÖNÜMÜ
15 TEMMUZ DEMOKRASİ ve MİLLİ BİRLİK GÜNÜ

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz nedeniyle bir mesaj yayınlayan Kırıkkale Sağlık-Sen Şube Başkanımız Recep AKDOĞAN yayınladığı mesajında;

Türkiye demokrasisinin en önemli mihenk taşlarından birinin yerine koyulduğu gün.

FETÖ terör örgütünün, demokrasimizi katletmeye çalıştığı gün 15 Temmuz. Sinsi örgütün demokrasiyi savunan 251 canımızı şehit ettiği gün 15 Temmuz.

15 Temmuz Demokrasiyi savunduğumuz gün. O gün hayatlarını vatanı uğruna feda eden şehitlerimize Cenab-ı haktan rahmet, O gün ölümü göze alarak müdafaa etmek için sokağa çıkıp yaralan gazilerimize sıhhat dileklerimizi ve minnetimizi ifade ediyoruz.

Belki de Dünyada ilk kez bir halk bir darbe girişimine kelimenin gerçek anlamıyla “Ruhuyla, azmiyle, demokrasi sevdasıyla, ve hatta etiyle, kemiğiyle, bedeniyle” karşı koydu. Sadece darbeye karşı koymakla kalmayıp Türk halkının diğer tüm halklardan farkını da net bir şekilde tekrardan ortaya koydu.

Gerektiği zaman gereken inisiyatif kullanarak doğru refleks gösteren halkımız evinde yatağından, sofrasından, bebeğinin yanından belki de hasta yatağından ayrılıp sokağa fırlayan yüz binler ordusunun içine yerleşmiş bir çetenin tanklarının, helikopterlerinin, uçaklarının önüne yattı...

Mermiye, rokete göğsünü uzattı. Demokrasiye sahip çıkmak adına darbeye karşı demokrasi siperi haline geldi.

O ordunun içindeki bozguncu Fetö terör örgütü üyeleri olan sözüm ona askerleri, darbecilikle suçlayarak yargıladığı Mehmetçiklerimiz ellerine beylik silahlarını alıp ordularının içindeki o çeteyle savaştılar.

Cumhuriyet tarihimizde ecdadlarımızın yaptığı gibi onların nesline layık olduğumuzu ispat edercesine yine yeniden bu aziz millet yüksek bir karakter göstererek. İçinde bulundukları durumu ellerinde olmayan imkanları düşünmeyerek Cumhuriyetine, vatanının bölünmez bütünlüğüne, bayrağına, onuruna, bağımsızlığına sahip çıktı! ki bu mücadele insan bedeni ile silah arasında geçen amansız bir mücadeleydi.

Kim bilir belki de Çanakkale’den sonra tarihte ikinci kez insan bedeni silahı yendi.

Türk insanı demokrasisi için kendi canını verdi.

Bunca mücadele, bunca azim, bunca kararlılık, bunca vatanseverlik beyhude değildir. Şüphesiz ki demokrasisini bedeniyle, etiyle, kemiğiyle koruyan insanların güzel ülkesinde demokrasi, er veya geç layık olduğu zirveye ulaşacaktır.

Kimsenin şüphesi olmasın!