ULUSLARARASI İŞİN GELECEĞİ KONFERANSI
21 Nisan 2019, Pazar

ILO’NUN 100’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜNDE MEMUR-SEN’DEN ULUSLARARASI İŞİN GELECEĞİ KONFERANSI

 

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından ILO’nun 100’üncü yıldönümünde, “İnsana yakışır iş” gündemine katkıda bulunmak için, “İşin Geleceği: Tehditler ve Fırsatlar” temasıyla organize edilen uluslararası konferans Memur-Sen Genel Merkezi’ndeki konferans salonunda 107 ülkeden gelen 164 konfederasyon ve 13 bölgesel yapının katılımıyla başladı.

Konferansa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çalışma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, Memur-Sen Onursal Başkan Ahmet Gündoğdu, Ak Parti Milletvekilleri Halil Etyemez, Habibe Öçal ve Erol Kavuncu, Devlet Personel Başkanı Enes Polat, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen eski Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Kaçar, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, ATUC Genel Sekreteri Ruben Deloso Torres, Latin Amerika ve Karayipler Devlet Çalışanları Konfederasyonu (CLATE) Genel Başkanı Julio Durval Fuentes, Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU) Genel Sekreteri Arezki Mezhoud, ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, Uluslararası İşverenler Örgütü (IOE) Genel Başkanı Erol Kiresepi, Sri Lanka (NTUF) Genel Sekreteri ve Devlet Bakanı Suresh Vadivelu, Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkan ve genel başkan yardımcıları, İl Temsilcileri, Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren komisyonlar, 107 ülke, 164 konfederasyon ve 13 bölgesel yapının temsilcileri katıldı.

Program, yurtdışından ve yurtiçinden emek temsilcilerinin selamlama konuşmalarıyla başladı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, programla birçok emek kesimini bir araya getirdiklerini kaydetti.

Yalçın, ILO’nun 100’üncü yıl dönümünde bu programı gerçekleştirmenin önemli olduğunu ifade ederek katılımcılara, “Hoş geldiniz” dedi.

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: “Sendikal Hareketin Dayanışması Güçlendirilmeli”

Türkiye emek hareketinde işçilerin ve kamu görevlilerinin gücünün her yıl daha da arttığını vurgulayan Arslan, “Dünya emek hareketinin ve ülkemizdeki emek hareketinin bulunduğu yerden daha ileriye yürüyebilmesi için azmimizi ve kararlılığımızı sürdüreceğiz. Türkiye emek hareketi bu konuda önemli bir süreç yaşamaktadır. Yapılan birçok yasal düzenlemeyle Türkiye emek hareketinde işçilerin ve kamu görevlerinin gücü her geçen gün artmaktadır” dedi.

Dünya emek hareketinin dayanışmasının günümüzde ne kadar önemli olduğunun altını çizen Arslan, “Uluslararası sendikal hareketin dayanışmasını güçlendirmesini istiyoruz. Birinci hedefimiz de örgütlenme olmalı. Çünkü emek hareketinin sermayeye karşı gücünü tahkim etmenin yolu örgütlenmekten geçiyor. Örgütlülüğümüzü artırarak mücadele gücümüzü tahkim ederek, bütün sorunlara karşı yılmadan mücadele ederek geleceği birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz. Onun için yeni sistemde sendikal hareketin yeniden inşası konusunda attığımız adımları temellendiriyoruz ve bunun üzerine inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.

ATUC Genel Sekreteri Ruben Deloso Torres: İşin Geleceğinin Tartışılması, Gelecek Kurgusu İçin Önemli

ATUC Genel Sekreteri Ruben Deloso Torres, Memur-Sen’in düzenlediği bu programın değerli olduğunu kaydetti.

Programda İşin dolayısıyla emeğin geleceğinin konuşulmasının gelecek planları için önemli olduğunu vurgulayan Torres, “Emeğin bileşenleri olarak bir arada olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Memur-Sen’e bu program için bir kez daha teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Latin Amerika ve Karayipler Devlet Çalışanları Konfederasyonu (CLATE) Genel Başkanı Julio Durval Fuentes: Emek Öncelenmeli

Latin Amerika’nın sendikal deneyimiyle ilgili paylaşımlarda bulunan Latin Amerika ve Karayipler Devlet Çalışanları Konfederasyonu (CLATE) Genel Başkanı Julio Durval Fuentes ise, emeğin özne olarak ön plana çıkması ve öncelenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU) Genel Sekreteri Arezki Mezhoud:

Gerçekleştirilen Uluslararası İşin Geleceği konferansıyla, ILO’nun 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında kapsamlı bir tartışma ortamının oluşturulduğunu belirten Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU) Genel Sekreteri Arezki Mezhoud, gelir adaletsizliği ve saygın iş konusunda evrensel bir etkinin oluşturulması gerektiğini kaydetti.

ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan: Sosyal Adaletin Önemini Vurgulamak Değerli

ILO’nun kuruluş hikayesine değinen ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, ILO’nun 100’üncü yılının kutlandığı bu yılda bu programın gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Özcan, sosyal adaletin önemli olduğunu vurgulamanın değerli olduğunu kaydederek, “Sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adalet temeli üzerinde kalıcı barış ve istikrarın inşa edilmesi gereklidir. Saygın işi mümkün kılmanın temelinde sosyal adalet anahtar kavram niteliği taşıyor. Böyle bir anlayışın hakim kılınması elbette işleri kolaylaştıracak, bilinci artıracaktır” ifadelerini kullandı.

Özcan, “Türkiye’deki emek bileşenleri olarak Türkiye için olumlu bir gelecek yaratmada, somut tavsiye ve stratejilerin oluşturulması için çaba sarf ediyoruz. Bunun için emek kesimi olarak her türlü sorumluluk ve inisiyatifi de almaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Uluslararası İşverenler Örgütü Genel Başkanı Erol Kiresepi: Sosyal Taraflar Olarak Harekete Geçme Kararlılığına Sahibiz

Bu kongrede bir araya gelen emek örgütlerinin sayısının etkileyici olduğunu belirten Uluslararası İşverenler Örgütü Genel Başkanı Erol Kiresepi, “İşin geleceği kavramının hepimizi etkilediğinin, açık bir göstergesidir. Memur-Sen’in bu konuyla yakından ilgilendiğini görmek de ayrıca mutluluk verici” diye konuştu.

Kiresepi, Uluslararası İşverenler Örgütü olarak milyonlarca şirketi temsil ettiklerini ifade ederek, “Bu konferansın zamanlaması mükemmel. Çünkü biz de gelecek yıl kuruluş yıldönümümüzü kutlayacağız” diye konuştu.

Çalışma hayatının geleceği konusundaki endişelere katılmadığını dile getiren Kiresepi, “Bu konuda tabi emek dünyasına düşen görevler de var. İşveren ve işçi örgütleri olarak ayakta kalmak istiyorsak değişen çalışma hayatına uyum sağlamamız gerektiğini unutmamalıyız. Çalışma hayatının kalitesini yükseltmek, küresel eşitsizliğin yarattığı hasarları düzeltmek için önümüzde sayısız fırsatlar var. Kesin sonuç alıcı çözümler olmadan mevcut eşitsizlikleri artıran bir dünyaya doğru gideriz. Önemli olan harekete geçme kararlığıdır. Sosyal taraflar olarak bu kararlılığa sahip olduğumuza çok eminim” diye konuştu.

Sri Lanka (NTUF) Genel Sekreteri ve Devlet Bakanı Suresh Vadivelu:

Çağın hızlı bir dönüş geçirdiğini ifade ederek sözlerine başlayan Sri Lanka (NTUF) Genel Sekreteri ve Devlet Bakanı Suresh Vadivelu ise, bu hıza stratejik bir planlama ve faaliyet alanlarıyla yetişebileceğini kaydetti.

Programda daha sonra panel düzenine geçildi. İlk oturumun konusu, “Daha Parlak Bir Gelecek İçin İnsanların Kapasitesinin Geliştirilmesi ve Öne Çıkarılması: Fakat Nasıl?” oldu.

Programın panelistleri ise şu isimlerden oluştu:

Moderatör: ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan

Panelistler: Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Bosna Hersek SSSBIH Genel Başkanı Selvedin Satoroviç, Litvanya LDF Genel Başkan Yardımcısı Daiva Pakuliene

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz: Emek Dünyasının Tüm Bileşenlerine Önemli İşler Düşüyor

Canlı olarak dijital bir devrimin yaşandığına dikkat çeken, TOBB Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz, bugün içinde bulunan dönemin hızlı bir dönüşümün eseri olduğunu kaydetti.

Bu dönemde bazı iş kollarının yok olacağını ama yenilerinin ortaya çıkacağını ifade eden TOBB Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz, emek bileşenlerinin tamamına önemli işler düştüğünü vurguladı.

TOBB olarak Memur-Sen ve Ali Yalçın’la birlikte Türkiye AB- Karma İstişare Komitesi’nde birlikte çalıştıklarını anlatan Yavuz, “Hem çalışanların hakkını koruyor hem de uluslararası düzlemde onların sesi ve sözü oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Yavuz, Memur-Sen’in başarılı bir dönemi geride bıraktığını belirterek, kuruluşundan bu yana Memur-Sen bünyesinde görev yapmış tüm emektarlara da teşekkür etti.

ULUSLARARASI İŞİN GELECEĞİ KONFERANSI, 2’İNCİ GÜNÜNDE DEVAM ETTİ

Memur-Sen Uluslararası “İşin Geleceği” Konferansı, 2’inci gününde Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin’in katılımlarıyla devam etti.

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından ILO’nun 100’üncü yılında organize edilen ve açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri,107 ülke,13 uluslararası bölgesel emek örgütü, 170 konfederasyon ve 300 yabancı sendikacının teşrif ettiği Uluslararası “İşin Geleceği” konferansı, 2’inci gününde protokol konuşmaları ve emek temsilcilerinin hitaplarıyla sürdü.

Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop: Akif İnan Gerçek Bir Öncüydü

Programda emek temsilcilerine hitap eden Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Akif İnan’ın gerçek bir öncü olduğunu belirtti.

Şentop, demokrasi tarihinde Memur-Sen’in önemli bir anlam taşıdığını belirterek, özellikle 28 Şubat’ta ve devamında gelişen anti demokratik girişimlere karşı Memur-Sen’in dimdik mücadele ettiğini kaydetti.

“İş” kavramının çok geniş bir kavram olduğunun altını çizen Şentop, “İş demek aslında çok kapsamlı bir mana taşıyor. İş kavramının içinde emek, değer, dönüşüm, değişim tüm bunlar yer alıyor. Bu noktada bugün konuşulan İşin Geleceği konusunun da ayrı bir önem taşıdığı göze çarpıyor. Tüm bu emek temsilcilerinin bir araya gelerek burada bu konunun tartışılması emek dünyası için pozitif değerler üretileceği anlamına geliyor” diye konuştu.

Şentop, konuşmasında tarihi sürece de değinerek, 1. ve 2. Dünya savaşlarında tüm dünyanın negatif bir trende girdiğini kaydetti.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: Ortaklaşa Mücadele Edersek Dünyadaki Dengesizlik Ortadan Kalkar

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptığı konuşmada, “Daha iyi bir yolculuğu bulmak için tecrübeyi bütünleştirmeye ve gücü birleştirmeye çalışıyoruz. Bundan dolayı bu tür çalışmaları gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Yalçın şöyle devam etti: “Memur-Sen ulusal sınırlar içerisinde yaptığı çalışmalarla, üyemize ve ülkemize olan katkılarımızın yanı sıra, uluslararası sınırlarda da çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Sendikal mücadelenin ideolojisi olmaz anlayışıyla hareket ediyoruz ve dünyada emek mücadelesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kimseyi öteki kabul etmeden herkesi beriki olarak görüp hareket ediyoruz. ”

Yalçın Memur-Sen olarak, dünyanın tüm emek örgütlerine, düşünüşlerimiz farklı olabilir, ama mücadelemiz ortaktır mesajı verdiklerini belirterek, “Biz yeryüzünde adaleti tahsis etmek için uğraşıyoruz. Ortaklaşa mücadele edersek dünyadaki dengesizlik ortadan kalkar, gelirde adalet sağlanabilir” şeklinde konuştu.

Konuşmasında işin tanımının değiştiğine dikkat çeken Yalçın, “İş konusunda farklı gündemler oluşuyor ve bu noktada bir dönüşümden söz etmek mümkün. Biz emek temsilcileri olarak tüm bunları konuşarak ve tartışarak geleceğe dair yeni bir kurgu oluşturabiliriz” diye konuştu.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin: Memur-Sen’le Uzun Soluklu Çalışmalar Planladık

Katılımcılara hoş geldin dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin yeni ama güçlü bir üniversite olduğunu belirtti.

İletişim kopukluğunu ortadan kaldırmak ve sosyal alana katkıda bulunmak mottosuyla çalışmalarını gerçekleştirdiklerini belirten Tekin, bu çerçevede Memur-Sen’le uzun soluklu çalışmalar planladıklarını kaydetti.

Tekin konuşmasında, Memur-Sen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği ve yaklaşık 5 hafta süren 4’üncü “Uluslararası Sendikacılık ve Sosyal Politika Programı”nın da detaylarından bahsetti.

Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Genel Başkanı Gezim Kalaja: İstihdam Konusundaki Sıkıntılar Tüm Toplumları İlgilendiriyor

Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Genel Başkanı Gezim Kalaja, burada olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Memur-Sen bizim dost ve kardeş konfederasyonumuzdur. Arnavutluk-Türkiye toplumları arasındaki mükemmel ilişkilerinin yanı sıra, BSPSH ve Memur-Sen arasında da çok kuvvetli ve temelleri sağlam bir ilişki vardır” şeklinde konuştu.

Memur-Sen Konfederasyonu’nu yeni binası için tebrik eden Kalaja, “Bu binada tüm emek temsilcilerinin toplandığı organizasyonlar yapmak çok daha mümkün. Memur-Sen’i burada, ‘İşin Geleceği’ uluslararası konferansını gerçekleştirdiği için tebrik ediyorum, burada olmaktan mutluyum” diye konuştu.

İstihdam konusundaki sıkıntıların tüm toplumları ilgilendirdiğinin altını çizen Kalaja, “Birey mesleğini, mesleki gelişimini seçmekte özgürdür. Ve tam istihdamın sağlanması sorumluluğu devlete aittir. Sivil toplum kuruluşlarına da bu konuda büyük bir iş düşüyor. Sosyal diyaloğu sağlamak, gerekli görüşme mekanizmalarını çalıştırmak ve emekçilerin kendilerini geliştirebileceği bir sistemi mümkün kılabilmek için gayret göstermek. Bizim mottomuz sosyal diyalog. Son olarak söylemek istediğim şey, yaşasın Memur-Sen, yaşasın Türkiye halkı” ifadelerini kullandı.

İTALYA UGL Genel Sekreter Yardımcısı Luigi Ulgiatti: Teknolojiyi Ne Zaman Kullanacağımızı Bizler Belirlemeliyiz

Konuşmasında İtalya’dan bahseden Luigi, gayri safi milli hasılasının 2 milyar dolar olduğunu belirterek, kişi başına düşen milli gelirin ise 39 bin dolar olduğunu ifade etti.

Hukuk ve adalet, demokrasi kavramlarının İtalya topraklarında filizlendiğini kaydeden Luigi, “Dünya son yıllarda büyük dönüşümler geçirdi. Ekonomik sisteme baktığımızda da bunu görebiliriz. Tüm bunlarla birlikte sendikalara, tarihsel dönüşüm noktasında çok daha fazla iş düşecek gibi görünüyor” diye konuştu.

Luigi şöyle devam etti: “Küresel gayretler bir ya da birkaç ülkeyi ilgilendirmemelidir. Toplum düzeyinde gerekli şartların oluşturulması önemlidir. Gelirin eşit dağıtılması, küresel olarak temel hakların yerine getirilmesi, insana yaraşır bir asgari ücretin bütün milletler de uygulanması son derece önemlidir.”

Sermayenin gücü ve iş gücü arasındaki çatışmanın ötesine gitmek gerektiğini aktaran Luigi, “Tamamen sürdürülebilir kuruluşlar üretebilmek için hem deneyim hem uzmanlık bir arada bulunmalı. Daha eşit bir topluma böyle ulaşabiliriz. Bu da insanın komutada olduğu bir yaklaşım gerekiyor. Teknolojiyi ne zaman kullanacağımızı bizler belirlemeliyiz” diye konuştu.

Kazakistan FTURK Yönetim Kurulu üyesi Mirbolad Zakirov: Teknolojik İlerlemeler, Dijitalleşme ve İş Gücü Piyasasının Gelişmesi Dünyayı Etkilemeye Başladı

ILO’nun 100. Yılının idrak edildiğine dikkati çeken Mirbolad Zakirov, “Bu yıldönümü hepimiz için önemlidir . ILO’nun bu döneminde hepimiz şunu biliyoruz. İş dünyamız değişmekte ILO’da ve üye devletler nezdinde sürekli tartışılmakta” ifadelerini kullandı.

Zakirov, “Teknolojik ilerlemeler, dijitalleşme ve iş gücü piyasasının gelişmesi dünyayı etkilemeye başladı. Eskiden sabit çalışma zamanlarımız vardı şimdi değişiyor. Artık bunlar hep değişiyor. Artık sanal iş yerlerine kavuşmaya başladık. Bugün 1 milyar insan uzaktan çalışmak suretiyle hayatını kazanıyor. Bu değişim devam edecek” dedi.

Malezya MTUC Genel Sekreteri Sandagran Solomon Josef: Memur-Sen’e Girişimleri İçin Müteşekkirim

Memur-Sen’in büyük bir sorumluluk üstlendiğini aktaran Malezya MTUC Genel Sekreteri Sandagran Solomon Josef, “Memur-Sen’e ve temsilcilerine bu programı gerçekleştirdiği için ve bu girişimde bulunduğu için teşekkür ediyorum. Bu girişim sayesinde tüm emek dünyası olarak işin geleceğini teati ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Dönüşümün ve değişimin yakalanmasının yanı sıra sosyal diyalog mekanizmaların da geliştirilmesinin ve gelir dağılımında adalet sağlanması gerektiğini ifade eden Josef, konfederasyonların işverenlerin oyuncağı olmaması gerektiğini belirtti.

Ukrayna Vosvolya Yönetim Kurulu Üyesi Yaroslav Kovalyshyn: Emek Kutsaldır

Dijitalleşme ve robotlaşmanın bir yandan hayata girerken bir yandan da temel ilkelere dayalı sabitelerden de vazgeçilemeyeceğini kaydeden, Ukrayna Vosvolya Yönetim Kurulu Üyesi Yaroslav Kovalyshyn, bu kapsamda emeğin kutsallığının altını çizdi.

Kovalyshyn, konuşmasında ülkesindeki seçim gündemine dair de bilgilendirmede bulundu.

Ayrıca konferansın 2’inci gününde; Memur-Sen ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği ve yaklaşık 5 hafta süren 4’üncü “Uluslararası Sendikacılık ve Sosyal Politika Programı”na katılan 22 ülkeden 22 sendikacının sertifika töreni gerçekleştirildi.

Katılımcılara sertifikalarını Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın verdi.

Törenin ardından ise yurtdışından teşrif eden emek temsilcileri hediyelerini Memur-Sen Yönetim Kurulu üyelerine takdim etti.

ULUSLARARASI İŞİN GELECEĞİ KONFERANSI’NIN DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANDI

Memur-Sen, Uluslararası “İşin Geleceği” Konferansının değerlendirme raporunu açıkladı. Açıklanan raporda, “Emek insanın bütüncül bir eylemidir. Tam da bu yüzden, ‘sürdürülebilir iş’ ve ‘insan onuruna yaraşır iş’ gibi son yıllarda ILO tarafından geliştirilen çalışma hayatına ilişkin kavram ve stratejilerin altlık oluşturduğu ‘işin geleceği’ tartışmalarının teknolojik gelişmelere bağlı olarak teknolojik gelişmeleri önceleyecek değil “insanı ve emeğini” merkeze alarak tartışmak gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verildi.

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından ILO’nun 100’üncü yılında organize edilen ve açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri,107 ülke,13 bölgesel emek örgütü, 170 konfederasyon ve 300 yabancı sendikacının teşrif ettiği Uluslararası “İşin Geleceği” konferansının değerlendirme raporu açıklandı.

Açıklanan raporda, “Bizler, başından itibaren çelişkiler üreten, deyim yerindeyse geniş kitleleri yönetmek için kurgulanan teorilerin yerine, emek kesiminin güçlü bir katılımını sağlayacak bir anlayışla, insanlığın sorunlarının gerçek bir zeminde tartışılabileceğine inanıyoruz. İnsan onuruna yarışır sürdürülebilir işin hayata geçirilebilmesi için “adalet ve adil paylaşım” ilkeleri bütün ülke politikalarının merkezine alınması gerekir” ifadelerine yer verildi.

Raporun tamamı;

İŞİN GELECEĞİ: TEHDİTLER VE FIRSATLAR

 “İşin Geleceği: Tehditler ve Fırsatlar” başlıklı konferans, İLO’nun yüzüncü yıl teması olan “İşin Geleceği” konusuna katkı amacıyla Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) öncülüğünde on üçü bölgesel çatı örgüt olmak üzere 107 farklı ülkeden emek örgütlerin katılımıyla, 18-19 Nisan 2019 tarihleri arasında, Türkiye’nin başkenti Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

Katılımcılar, kıtalarda, bölgelerde ve ülkelerde emek mücadelesine öncülük etme sorumluluğunu üstlenmeyi taahhüt etmişlerdir. Konferans, "önce insan daima insan onuruna yaraşır iş" bakışını ortaya koymuştur.

Konferans temel amacı, teknolojik gelişmelere bağlı olarak özellikle yapay zeka üzerinden işin ve emeğin dönüşümünü tartışmaktı.

Bu doğrultuda, konferansta aşağıdaki sonuçlar çıkmıştır:

Emek insanın bütüncül bir eylemidir. Tam da bu yüzden, “sürdürülebilir iş” ve “insan onuruna yaraşır iş” gibi son yıllarda İLO tarafından geliştirilen çalışma hayatına ilişkin kavram ve stratejilerin altlık oluşturduğu “işin geleceği” tartışmalarının teknolojik gelişmelere bağlı olarak teknolojik gelişmeleri önceleyecek değil “insanı ve emeğini” merkeze alarak tartışmak gerektiğini düşünüyoruz.

Öte yandan; bugün yapay zekâ üzerinden sürdürülen işin geleceği tartışmalarının sadece emek kesiminin geleceğine indirgenmesinin “varolan çelişkilerin” oluşturduğu krizlerin derinleşmesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır.

Evet… Teknolojik gelişmeler yadsınamaz. Fakat, bu gelişmeler, varolan teorilerin dayattığı gibi salt maliyet unsuru olarak görülen emeğin ve emek kesiminin geleceğine ilişkin maliyete dönüşmemelidir.

Gelecek yadsınamaz… Fakat bu geleceğin hepimize ait olduğunu da bilmek zorundayız. Sömürü üzerine kurulan bugünkü sisteminin, dünyanın geniş kitlelerini mülksüzleştirdiği, yeşili ve tarım arazilerini yok ettiği gerçeği, hatta sermayeyi dünyanın belirli bölgelerinde temerküz ettirerek refahı artırırken, dünyanın diğer bölgelerinde fakirliğe ve sefalete yol açtığı gerçeği ortada dururken, bugüne kadar üretilen politikaların zeminini oluşturan teorileri geleceğimiz için sorgulamak mecburiyetindeyiz.

Eğer, yaşadığımız sorunların kökenine inilmezse, yine emeği ve emekçiyi belirlenen, sermayeyi belirleyen bir konumda tartışmaları sürdürürsek, korkarız ki, şu an yaşadığımız kriz küresel bir kaosa dönüşecektir.

Bizler, başından itibaren çelişkiler üreten, deyim yerindeyse geniş kitleleri yönetmek için kurgulanan teorilerin yerine, emek kesiminin güçlü bir katılımını sağlayacak bir anlayışla, insanlığın sorunlarının gerçek bir zeminde tartışılabileceğine inanıyoruz.

İnsan onuruna yarışır sürdürülebilir işin hayata geçirilebilmesi için “adalet ve adil paylaşım” ilkeleri bütün ülke politikalarının merkezine alınması gerekir.

PAYLAŞ :